Hayatta her insanın ilkleri yaşadığı ve o anları kesinlikle unutamadığı zamanlar olur. Bu anlar kadın için daha etkili ve daha yoğun yaşandığı için kadında daha fazla iz bırakır. Bu unutulmayan anlardan ilki düğün diğeri ise anne olmaktır… Dünyanın en güzel duygusu olan annelik fiziksel olarak her ne kadar doğumla birlikte başlasa da manevi açıdan bakıldığında bebeğin anne rahmine düşmesiyle birlikte başlar.
Annelik duygusu her ne kadar bambaşka ve değişik duyguları iç içe barındırsa da bir o kadar da karmaşıktır. Özellikle ilk deneyimini yaşayacak olan anne adayları annelik duygusundan bir zaman sonra sıyrılarak endişe ederler. İyi bir anne olabilir miyim? Ona iyi bakabilir miyim? Gibi birçok soru anne adayında strese yol açabilir. Anne olmak için stres yapan kadın zaman zaman doğum korkusundan dolayı da strese girebilir.
Anneliğin Derin Duyguları
Bebeğin anne karnında gelişmesiyle beraber annelik duyguları derinleşmeye başlar. Ancak en derin duygular somut olarak da görülüp yaşanabilen doğum sonrasında gerçekleşir. Netice de anne bebeğini ilk kucağına aldıktan ve bebeğinin kokusunu içine çektikten sonra bu hissiyatı anlayacaktır. O yüzden annelik dünyanın en vazgeçilmez derin duygusudur…