Bu günlerde her şeyin “antibakteriyel” olduğu görülüyor. Bir markette dolaştığınızda en az %50 ürünün antibakteriyel etiketli olduğunu gördüğünüzde bunu gayet normal karşılayabiliyorsunuz. Bunun gerçekten insan sağlığı düşünülerek mi, yoksa ticari bir amaç için mi olduğu tartışılır. Artık her zamankinden daha mı temiziz? Bazı uzmanlar hayır diyor.
Sabun Kimyasına Bir Bakış
Sabunun kimyasal olarak nasıl meydana geldiğine bir göz atalım. Sabun yapmak için bir asit ve bir baz (veya alkali) birleştirmeniz gerekir. Asit yağ (yağ asitleri ve trigliseritler), baz sodyum hidroksit (NaOH)’dir. Yağ asitleri ve hidroksit iyonları karışımı “sabun” dediğimiz maddeyi oluşturur. Sabun, suyun yüzey gerilimini azaltıyor ve kir, yağ, bakteri yapışkanları sabun yağ asitlerine yapıştığında, su damlacıkları içerisinde kapsülleniyor, kolaylıkla bu asılı durumda yıkanıp, sürükleniyor.
Antibakteriyel Sabun Daha mı Etkili?
Muhtemelen evet, ancak antibakteriyel sabunlarda dikkate alınması gereken birkaç temel nokta var:
- Antibakteriyel bileşenli sabunlarını (genellikle triklosan veya triklorokarbon) etkili olması için bir yüzey üzerinde yaklaşık iki dakika kalması gerekir. Çoğu kişi antibakteriyel içeriklerin işlevini yerine getiremeden sabunu yıkamasına neden olur.
- Bazı bilim adamları, bakterilerin zamanla bakterisidal ajanlara karşı direnç geliştirebileceğini teorik olarak ortaya koyuyor. Çoğu ortak hastalık viral nitelikte ve bu nedenle antibakteriyel ürünler tarafından engellenemiyor.
Vücudumuzun normal bakteri nüfusu aynı zamanda gerçekten zararlı, invaziv bakterilere karşı bizi korumaya yardımcı oluyor. ABD Gıda ve İlaç İdaresi (CDC)’e göre antibakteriyel sabunlar gerekli değil, sıradan bir sabun ve ılık su ile ellerini yıkamak enfeksiyonları savuşturmak için en etkili yollardan biri!