İnsanlar yaşamları boyunca mutlu bir hayat sürebilmek ister. Mutluluk kavramı sevgi, tatmin ve eğlence gibi farklı istek ve eğilimlerin tam bir uyum içerisinde doyumu ile ortaya çıkan bir durum olarak tanımlanıyor. Bu açıklama aslında kişinin yaşama vermiş olduğu olumlu tepkilerin duygusu olarak nitelendirilebiliyor.
Günümüz modern dünyasında binlerce yıldır biyolojik, psikolojik, dini ve felsefi gibi birbirinden tamamen farklı alanlarda dahi mutluluk ve mutluluğu kaynakları gibi konularda tanımlayıcı yönde pek çok geniş kapsamlı çalışma gerçekleştiriliyor.
Bakış Açısı Mutluluk Standardını Değiştiriyor
İnsan ilişkileri, yaş, dinsel inançlar, biyolojik yaşam, ekonomik durum ve diğer etmenler ile birlikte mutluluğun ilişkilerine ilişkin olarak birbirinden farklı pek çok yaklaşımın ortaya çıkarmış olduğu sonuçlar bulunuyor. Mutluluğu temel olarak yakalayabilmek için denenecek veya kullanılacak yollar kişilerin yaşamlarına ve doğrudan kendilerine göre büyük değişiklikler gösterebiliyor.
Bu durumda genel bir tablonun oluşturulabilmesinde uzmanların hayli zorlanmasına yol açabiliyor. Beklentiler, tutkular, yaşam deneyimleri ve hatta kişiliğin yaşam boyunca elde edilmek istenen mutluluğun yakalanabilmesi açısından doğrudan etkilerde bulunuyor. Kişinin yaşamdan beklentileri ve yaşama bakış açısı mutluluk yakalayabilme standartlarını doğrudan değiştiriyor.