Sadece doğal bir protein olarak ete bir alternatif arıyorsanız, tofu tam da aradığınız şeydir.
Tofu, soya proteininden türetildi ve bilindiği gibi Çin kaynaklıdır. Rivayete göre, yaklaşık 2000 yıl önce bir aşçı tarafından kazara keşfedildi. Bununla birlikte, tofu adını yeni duymanızın nedeni Batı dünyasında 60’lı yıllardan sonra ortaya çıkması ve genel tüketim bilincinin olmamasıdır.
Tofu Nedir ve Nasıl Tüketilir?
Tofu, etten kaynaklı proteinden çok daha az kaloriye sahip doğal bitki bazlı bir protein olduğundan dolayı sağlıklı beslenme ile ilgilenen kişiler için sıklıkla mükemmel bir besindir. Proteinin yanı sıra tofu, demir, magnezyum, kalsiyum ve çinko kaynağıdır. Neye benzediğine gelince; aslında soya sütü, daha sonra beyaz bloklar halinde paketlenmiş lorlar oluşturmak üzere koyulaştırılmış haldedir.
Tofu, köriler ve kızartılmış patatesler de dâhil olmak üzere birtakım farklı yemeklerin lezzetine sahiptir. Çok yönlülüğü nedeniyle tofu ile yaratıcılığa da sahip olursunuz. Tofuyu suda haşlayabilir ya da ızgara yapabilirsiniz. Genellikle tofu hazırlama ve saklamaya ilişkin ambalajdaki talimatları okuduğunuzda, çoğunlukla durulanması, suyla kaplanması ve buzdolabında saklanması uyarıları yer alacaktır.
Bununla birlikte, tofu hakkında bazı tartışmalar da var ve bazıları kesinlikle beslenmenize eklemeniz gerektiğini savunurken, bazıları soya kaynaklı olması (muhtemelen GDO olanlar) nedeniyle sofradan uzak durmanız gerektiğini ileri sürüyor; çünkü soya bazılarına göre sağlıklı değil. Çoklu araştırmaların bazıları soya bitkisinin sindirim problemlerine, bilişsel gerileme, üreme bozukluklarına ve daha fazlasına bağlandığını da bildiriyor.
Doğal soyanın ve soya ürünlerinin kötü olduğuna hak vermek mümkün değil, öyle olsa binlerce yıldır sağlık fışkıran Uzakdoğu’da bu kadar yaygın olamazdı diye düşünüyoruz.